Hong Kong şifreleme göçmenlik yeni politikası: Fırsatlar ve zorluklar bir arada

Son günlerde, Hong Kong yatırım göçmenlik politikasında yapılan bir değişiklik, şifreleme para sahiplerinin dikkatini çekti. Bir muhasebeci, Hong Kong Yatırım Promosyon Ofisi'nin Ethereum'un 30 milyon HKD'lik varlık kanıtı olarak kullanıldığı bir yatırım göçmenlik başvurusunu onayladığını açıkladı. Bu haber, büyük miktarda şifreleme varlığına sahip olan kişiler için, Hong Kong'a göç etme eşiğini kesinlikle düşürdü.

Ancak, yatırım göçü göründüğü kadar basit değildir. Bu politika, Hong Kong hükümetinin 2023'te başlattığı yeni Sermaye Yatırımcıları Giriş Programı'na (CIES) aittir. Bu program, dış yatırımcıları ve sermayeyi çekmeyi amaçlayarak Hong Kong'un uluslararası varlık ve zenginlik yönetimi merkezi olarak konumunu daha da güçlendirmeyi hedeflemektedir.

CIES'e göre, nitelikli yatırımcılar Hong Kong'da 30 milyon HKD yatırım yaptıktan sonra ikamet izni alabilirler. 7 yıl boyunca ikamet ettikten sonra, Hong Kong'da kalıcı oturum izni başvurusunda bulunma şansına sahip olurlar. Politika görünüşte basit olsa da, uygulamada dikkat edilmesi gereken birçok detay bulunmaktadır.

Öncelikle, başvuranın kendi masraflarıyla Hong Kong'da profesyonel bir muhasebeci tutması ve 30 milyon HKD net varlığa sahip olduğunu gösteren bir doğrulama belgesi alması gerekmektedir. Dikkat edilmesi gereken bir nokta, varlıkların yeri ve bileşiminin sınırlı olmamasıdır; başvuranın net varlık inceleme başvuru tarihinden 6 ay önce sürekli olarak en az 30 milyon HKD net varlığa veya net sermayeye sahip olduğunu kanıtlaması yeterlidir.

İkinci olarak, başvuru sahiplerinin başvuruyu göndermeden önce veya onay aldıktan sonraki 6 ay içinde, belirlenen izinli yatırım varlık kategorisine en az 30 milyon Hong Kong Doları yatırmaları gerekmektedir. Bu, 27 milyon Hong Kong Doları'nın finansal varlıklara, Hong Kong Borsa'sında işlem gören şirket hisseleri, borç menkul kıymetler gibi yatırılması anlamına gelmektedir. Kalan 3 milyon Hong Kong Doları ise Hong Kong Yatırım Yönetimi Şirketi tarafından oluşturulan "Sermaye Yatırımcıları Göçmenlik Programı Yatırım Portföyü"ne yatırılmalıdır.

Yatırım tamamlandıktan sonra, Hong Kong Göçmenlik Dairesi 2 yıllık oturum vizesi verecek ve daha sonrasında uzatma yapılması gerekecek. Her yıl başvuru sahiplerinin, toplam yatırım tutarının 30 milyon HKD'nin altında olmadığını kanıtlayan profesyonel muhasebecinin denetim raporunu sunması gerekmektedir. Dikkat edilmesi gereken bir nokta, yatırım zararı olsa bile, başvuru sırasında yatırım ölçeğinin 30 milyon HKD'ye ulaştığını kanıtlayabildikleri sürece ek yatırım yapmalarının gerekmemesidir.

Bu kripto paraya katılım, esas olarak ilk doğrulama aşamasında ortaya çıkmaktadır. Bitcoin ve Ethereum gibi şifreleme varlıkları, varlık tanımlaması için kullanılabilir ve soğuk cüzdanlarda saklanabilir veya başlıca borsa platformları aracılığıyla kanıtlanabilir. Ancak, tüm kripto paralar bu tür kanıtlama için uygun değildir; yalnızca değerleri görece stabil, büyük dolaşım miktarına sahip ve Hong Kong'da yasal olan varlıklarla sınırlıdır.

Şifreleme varlıkları bir varlık kanıtı olarak tanınsa da, sonraki 30 milyon Hong Kong Doları yatırımının sanal para ETF'sine yönlendirilip yönlendirilemeyeceği hâlâ tartışma konusudur. Uzmanlar, doğrudan yatırım olasılığının düşük olduğunu, ancak sınırlı ortaklık fonu kurarak satın alma denemesi yapılabileceğini belirtiyor.

Kripto para sahipleri için en büyük zorluk, fon miktarında değil, fon kaynağını kanıtlamakta yatmaktadır. İlgili kurumlar ve muhasebeciler genellikle müşterilerden, kripto parayı satın almak için kullanılan orijinal fon kaynağı ile satın alma yeri ve zamanını içeren fon kaynağı kanıtı talep eder. Kripto para piyasasının dalgalanması ve anonimliği göz önüne alındığında, bu sorular genellikle yanıtlanması zor olmaktadır.

Yine de, Hong Kong'un ilk kez şifreleme para birimlerinin yatırım göçmenliği için varlık kanıtı olarak kullanılmasına izin vermesi, sadece açık tutumunu sergilemekle kalmaz, aynı zamanda Hong Kong hükümetinin şifreleme para birimlerine karşı hoşgörülü tutumunu bir kez daha kanıtlar. Bu, Çinli şifreleme topluluğu için hala belirli bir cazibe taşırken, aynı zamanda Hong Kong'un şifreleme alanındaki konumunu da yükseltmeye yardımcı olur; uzun vadede, yetenek ve sermaye açısından birikim etkisi oluşturabilir ve Hong Kong'un Web3 endüstrisinin hızlı gelişimini teşvik edebilir.

Son yıllarda, Hong Kong hükümeti, mevcut yetenek göçmenlik programı politikalarını optimize etmek ve yeni başlatılan Yüksek Yetenek Programı gibi bir dizi önlem alarak yabancı yetenekleri çekmeyi hedefliyor. Bu önlemler, yetenek çeşitliliğini artırmak ve Hong Kong'un yetenek havuzunu zenginleştirmek amacıyla tasarlandı. Bu politikaların amacı oldukça basit: Hong Kong'un nüfus kaybı sorunu giderek daha ciddi bir hal alıyor. 2020 Temmuz'dan 2023 Haziran'a kadar, Hong Kong'un net göç sayısı 530.000 kişiye ulaştı ve bu, yerleşik nüfusun yaklaşık %7'sini oluşturuyor.

Şu anda, bu ithalat programları belirgin sonuçlar vermeye başlamıştır. 2024 yılında toplamda yaklaşık 140.000 çeşit yetenek göçmen vizesi başarıyla onaylanmış, bu rakam bir önceki yıla göre 4000 artmıştır. 2024 yılı 1 Ocak itibarıyla, "Yeni Sermaye Yatırımcıları Göçmenlik Programı" 750'den fazla başvuru almış olup, toplam yatırım miktarının 22 milyar HKD'yi aşması beklenmektedir. Ancak şu anda yalnızca 2 başvuru sahibi şifreleme varlıkları kullanmaktadır.

Küresel ekonomik daralmanın arka planında, Hong Kong yerel ekonomisi de etkilenmiştir. Geçen Aralık ayında Hong Kong perakende satışları yıllık %9,7 düştü ve 10 aydır süregelen bir düşüş yaşanıyor. Bazı raporlar, şifrelemenin gençler arasında popülerliğinin Hong Kong tüketim pazarının dışsal bir dayanağı haline geldiğini belirtiyor.

Bu zorluklarla yüzleşirken, Hong Kong'un Web3 alanına olan ilgisi artarak devam ediyor. Geçen yıldan bu yana, Hong Kong sanal varlıklar konusunda hem düzenlemeleri hem de kapsayıcılığı dengeleyerek, ürün yeniliği, platform lisansları ve düzenleyici çerçevenin genişletilmesi gibi alanlarda önemli ilerlemeler kaydetti.

Ürün tarafında, Hong Kong üç fon şirketinin 6 adet Hong Kong sanal varlık spot ETF'si ihraç etmesine onay verdi, bu da yatırımcıların satın alma kolaylığını büyük ölçüde artırdı. Borsa tarafında, 9 sanal varlık işlem platformu onaylandı, 31'den fazla aracı kurum sanal varlık 1 numaralı lisans yükseltmesi aldı ve 36'dan fazla varlık yönetimi sanal varlık 9 numaralı lisans yükseltmesi aldı.

Dikkat çeken Payfi alanında, Hong Kong Finansal Yönetim Otoritesi, RWA ve CBDC'yi keşfetmek için Ensemble projesini başlattı ve düzenleyici düzenlemeleri sürekli olarak geliştirmektedir. Son olarak, Hong Kong Yasama Meclisi, ilk kez "Stabilcoin Düzenlemesi Taslağı"nı gözden geçirdi ve bu yıl yürürlüğe girmesi bekleniyor. Ayrıca, Hong Kong bu yıl sanal varlıkların tezgah üstü (OTC) işlem denetimi için ikinci kamu danışmanlık turunu tamamlamayı ve sanal varlık saklama hizmet sağlayıcıları için lisanslama düzenlemesi danışma planını başlatmayı planlıyor.

Hong Kong, Web3 gelişimi için elverişli bir ortam yaratıyor olsa da, piyasa açısından sınırlı piyasa büyüklüğü ve yüksek maliyetler nedeniyle, Hong Kong'un küresel Web3 gelişiminin merkez üssü olması zor. ABD'deki 1117.8 milyar doları aşan Bitcoin ETF net varlıkları ile karşılaştırıldığında, Hong Kong'un etkisi hâlâ sınırlıdır.

Ancak, Hong Kong'un hedefi şifreleme pazar payını kapmak değil, geleneksel finansın üzerine yeni bir merkeziyetsiz finans sistemi inşa etmeye çalışmak ve sanal varlıklar alanındaki boşluğu doldurmaktır. Bu da Hong Kong'un sanal varlık ticaret platformlarını düzenlerken neden stabilcoinler ve RWA alanına odaklandığını açıklar.

Hong Kong, belki de şifreleme faaliyetlerinin en aktif olduğu bölge değildir, ancak "küçük hükümet, büyük pazar" özelliği güvenlik ve istikrarı ifade eder. Geleneksel sermaye için güvenlik, diğer faktörlerden daha önemlidir. Hong Kong, uluslararası finans merkezi olarak konumunu korumak ve gelecekteki dijital varlık ticareti çağında hazırlıklı olmak amacıyla yenilik ve düzenleme arasında bir denge sağlamaya çalışıyor.