Kripto Varlıklar piyasasında dalgalanma: Trump politikalarının neden olduğu belirsizlik
Geçen hafta kripto varlıklar piyasası önemli bir düzeltme yaşadı. Piyasa genel olarak bunu Fed Başkanı Powell'ın sözde "şahin faiz indirme" açıklamalarına atfetse de, aslında bu sadece ikincil bir faktör olabilir. Asıl etki, Trump'ın geçen çarşamba Kongre'nin kısa vadeli harcama tasarısına yönelik yaptığı güçlü baskıdan ve borçlimiti kurallarının kaldırılması yönündeki açıklamalarının yarattığı belirsizlikten kaynaklanıyor; bu da fonların güvenli liman arayışını tetikledi.
Fed politikası ana neden değil
Geçen Perşembe günü FOMC faiz kararı piyasa beklentileriyle uyumlu olarak 25 baz puanlık bir düşüşle sonuçlandı. Piyasa, riskli varlıkların düşüşünü iki nedene atfediyor:
Nokta grafiği bu toplantının uzlaşmaya varmadığını gösteriyor, Cleveland Fed Başkanı Harker, faiz oranlarını sabit tutmayı tercih ediyor.
2025 yılının hedef faiz oranı medyanı %3.75-%4.00'a yükseltildi, Eylül ayı nokta grafiğindeki %3.25-%3.5'e göre bir artış gösterdi, faiz indirim beklentisi 4 kezden 2'ye düşürüldü.
Ancak, ABD tahvil faiz oranı eğrisinin değişimine bakıldığında, uzun vadeli faiz oranları yükselse de, 1 yıllık faiz oranı üzerinde büyük bir etkisi olmadığı görülüyor. Bu, piyasanın ileriye dönük ekonomik görünüm konusunda endişeleri olduğunu, ancak riskin kısa vadede gerçekleşmeyeceğini gösteriyor.
25 Aralık'ta sona erecek 30 günlük federal fon vadeli işlemlerinin fiyatları, piyasanın gelecekteki iki faiz indirimine yönelik beklentilerini Kasım ayında zaten yansıttığını göstermektedir. Bu nedenle, geri çekilmenin temel nedeninin, Fed'in gelecekteki faiz kararlarıyla ilgili risklerin yeterli bir dayanağa sahip olmadığı gibi göründüğü sonucuna varılabilir.
Makro veriler belirgin bir risk göstermiyor
PCE endeksi, tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı ile GSYİH büyüme detaylarına göre:
PCE endeksi son zamanlarda belirgin bir artış göstermedi, PCE yıllık ve çekirdek PCE yıllık artış hızı her ikisi de %2.5'in altında kalmaya devam etti.
İşsizlik oranı belirgin bir artış göstermedi, Kasım ayında tarım dışı istihdamda öncekine göre bir artış var.
GSYİH büyümesi istikrara doğru ilerliyor, tüm alt kalemlerde belirgin bir düşüş görülmedi.
Bu veriler, önümüzdeki yıl enflasyonun yeniden alevlenmesi veya ekonomik durgunluk hakkında bir yargıyı desteklemiyor. Bu nedenle, Powell'ın endişeleri muhtemelen Trump politikalarının belirsizlik etkisinden kaynaklanıyor.
Trump politikaları piyasada endişe yarattı
Geçen Çarşamba, Trump, Musk ile birlikte Kongre'nin kısa vadeli harcama tasarısına güçlü bir baskı yaptı ve hatta borç tavanı kuralını kaldırmakla tehdit etti. Bu, gelecekteki politikalarla ilgili büyük bir belirsizlik yarattı ve bu da yatırımcıların güvenli liman arayışını tetikledi.
17 Aralık'ta, Temsilciler Meclisi Başkanı Johnson, hükümet harcamaları konusunda Demokratlarla kısa vadeli bir anlaşma sağladı ve hükümetin kapanmasını önledi. Ancak 18'inde Musk, sosyal medya üzerinden bu teklifi eleştirerek, bunun vergi mükelleflerinin haklarını ciddi şekilde ihlal ettiğini düşündüğünü belirtti ve teklif hızla reddedildi.
Trump daha sonra Kongre'nin resmi olarak göreve başlamasından önce borç tavanı kuralını kaldırması gerektiğini belirtti. Cumhuriyetçiler, yeni harcama yasasını hızla değiştirdi, bazı uzlaşma harcamalarını kaldırdı ve borç tavanını kaldırma veya askıya alma önerisini ekledi. Bu öneri Temsilciler Meclisi'nde geçemedi, ancak Trump'ın borç tavanını kaldırma konusundaki tutumu açıkça piyasalarda endişe yarattı.
Borç Tavanının Kaldırılmasının Potansiyel Etkileri
Amerika'nın borç tavanı, federal hükümetin borçlanabileceği yasal maksimum tutardır. Şu anda, Amerika'nın kamu borcunun GSYİH'ye oranı tarihsel olarak en yüksek seviyeye ulaşarak %120'yi aşmıştır. Eğer bu noktada borç tavanı kaldırılırsa, Amerika'nın uzun bir süre boyunca herhangi bir mali disiplin kısıtlamasından muaf olacağı anlamına gelir; bu durumun dolar kredi sistemi üzerindeki etkisi tahmin edilemez.
Trump, borç tavanını kaldırmayı umuyor, bu muhtemelen vergi indirim politikalarını hayata geçirmek içindir. Vergi indirimleri ekonomik canlılığı artırabilir, ancak kısa vadede devlet gelirlerinin düşmesine neden olur. Borç tavanının kaldırılmasıyla, mali krizi atlatmak için borçlanmaya devam edilebilir.
Kripto Varlıklar piyasasına etkisi
Trump'ın borç tavanını kaldırma önerisi, "Amerika'nın borç krizini çözmek için Bitcoin rezervi kurma" anlatısını dolaylı olarak vurdu. Bu anlatı, son dönemde kripto varlıklar piyasasının önemli destek noktalarından biriydi. Anlatının sekteye uğraması, kar alımını ve riskten kaçınma duygusunu tetikledi.
Bu nedenle, önümüzdeki dönemde Trump ekibinin politika yönelimlerine odaklanmak, diğer faktörlerden daha önemli olacaktır. Pazar, ilgili politikaların gelişimini ve bunların Kripto Varlıklar ekosistemine olası etkilerini sürekli olarak gözlemlemelidir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Trump'un borç politikası piyasalarda dalgalanmalara yol açtı, Kripto Varlıklar yeni zorluklarla karşı karşıya.
Kripto Varlıklar piyasasında dalgalanma: Trump politikalarının neden olduğu belirsizlik
Geçen hafta kripto varlıklar piyasası önemli bir düzeltme yaşadı. Piyasa genel olarak bunu Fed Başkanı Powell'ın sözde "şahin faiz indirme" açıklamalarına atfetse de, aslında bu sadece ikincil bir faktör olabilir. Asıl etki, Trump'ın geçen çarşamba Kongre'nin kısa vadeli harcama tasarısına yönelik yaptığı güçlü baskıdan ve borçlimiti kurallarının kaldırılması yönündeki açıklamalarının yarattığı belirsizlikten kaynaklanıyor; bu da fonların güvenli liman arayışını tetikledi.
Fed politikası ana neden değil
Geçen Perşembe günü FOMC faiz kararı piyasa beklentileriyle uyumlu olarak 25 baz puanlık bir düşüşle sonuçlandı. Piyasa, riskli varlıkların düşüşünü iki nedene atfediyor:
Nokta grafiği bu toplantının uzlaşmaya varmadığını gösteriyor, Cleveland Fed Başkanı Harker, faiz oranlarını sabit tutmayı tercih ediyor.
2025 yılının hedef faiz oranı medyanı %3.75-%4.00'a yükseltildi, Eylül ayı nokta grafiğindeki %3.25-%3.5'e göre bir artış gösterdi, faiz indirim beklentisi 4 kezden 2'ye düşürüldü.
Ancak, ABD tahvil faiz oranı eğrisinin değişimine bakıldığında, uzun vadeli faiz oranları yükselse de, 1 yıllık faiz oranı üzerinde büyük bir etkisi olmadığı görülüyor. Bu, piyasanın ileriye dönük ekonomik görünüm konusunda endişeleri olduğunu, ancak riskin kısa vadede gerçekleşmeyeceğini gösteriyor.
25 Aralık'ta sona erecek 30 günlük federal fon vadeli işlemlerinin fiyatları, piyasanın gelecekteki iki faiz indirimine yönelik beklentilerini Kasım ayında zaten yansıttığını göstermektedir. Bu nedenle, geri çekilmenin temel nedeninin, Fed'in gelecekteki faiz kararlarıyla ilgili risklerin yeterli bir dayanağa sahip olmadığı gibi göründüğü sonucuna varılabilir.
Makro veriler belirgin bir risk göstermiyor
PCE endeksi, tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı ile GSYİH büyüme detaylarına göre:
Bu veriler, önümüzdeki yıl enflasyonun yeniden alevlenmesi veya ekonomik durgunluk hakkında bir yargıyı desteklemiyor. Bu nedenle, Powell'ın endişeleri muhtemelen Trump politikalarının belirsizlik etkisinden kaynaklanıyor.
Trump politikaları piyasada endişe yarattı
Geçen Çarşamba, Trump, Musk ile birlikte Kongre'nin kısa vadeli harcama tasarısına güçlü bir baskı yaptı ve hatta borç tavanı kuralını kaldırmakla tehdit etti. Bu, gelecekteki politikalarla ilgili büyük bir belirsizlik yarattı ve bu da yatırımcıların güvenli liman arayışını tetikledi.
17 Aralık'ta, Temsilciler Meclisi Başkanı Johnson, hükümet harcamaları konusunda Demokratlarla kısa vadeli bir anlaşma sağladı ve hükümetin kapanmasını önledi. Ancak 18'inde Musk, sosyal medya üzerinden bu teklifi eleştirerek, bunun vergi mükelleflerinin haklarını ciddi şekilde ihlal ettiğini düşündüğünü belirtti ve teklif hızla reddedildi.
Trump daha sonra Kongre'nin resmi olarak göreve başlamasından önce borç tavanı kuralını kaldırması gerektiğini belirtti. Cumhuriyetçiler, yeni harcama yasasını hızla değiştirdi, bazı uzlaşma harcamalarını kaldırdı ve borç tavanını kaldırma veya askıya alma önerisini ekledi. Bu öneri Temsilciler Meclisi'nde geçemedi, ancak Trump'ın borç tavanını kaldırma konusundaki tutumu açıkça piyasalarda endişe yarattı.
Borç Tavanının Kaldırılmasının Potansiyel Etkileri
Amerika'nın borç tavanı, federal hükümetin borçlanabileceği yasal maksimum tutardır. Şu anda, Amerika'nın kamu borcunun GSYİH'ye oranı tarihsel olarak en yüksek seviyeye ulaşarak %120'yi aşmıştır. Eğer bu noktada borç tavanı kaldırılırsa, Amerika'nın uzun bir süre boyunca herhangi bir mali disiplin kısıtlamasından muaf olacağı anlamına gelir; bu durumun dolar kredi sistemi üzerindeki etkisi tahmin edilemez.
Trump, borç tavanını kaldırmayı umuyor, bu muhtemelen vergi indirim politikalarını hayata geçirmek içindir. Vergi indirimleri ekonomik canlılığı artırabilir, ancak kısa vadede devlet gelirlerinin düşmesine neden olur. Borç tavanının kaldırılmasıyla, mali krizi atlatmak için borçlanmaya devam edilebilir.
Kripto Varlıklar piyasasına etkisi
Trump'ın borç tavanını kaldırma önerisi, "Amerika'nın borç krizini çözmek için Bitcoin rezervi kurma" anlatısını dolaylı olarak vurdu. Bu anlatı, son dönemde kripto varlıklar piyasasının önemli destek noktalarından biriydi. Anlatının sekteye uğraması, kar alımını ve riskten kaçınma duygusunu tetikledi.
Bu nedenle, önümüzdeki dönemde Trump ekibinin politika yönelimlerine odaklanmak, diğer faktörlerden daha önemli olacaktır. Pazar, ilgili politikaların gelişimini ve bunların Kripto Varlıklar ekosistemine olası etkilerini sürekli olarak gözlemlemelidir.